Yunanistan’da gazeteciler Miçotakis’in yeğeni tarafından hedef alınıyor
LEFKOŞA -Yunanistan’ı sarsan ‘telefon dinleme skandalı’ haberleriyle gündeme gelen bazı basın mensupları, Başbakan Kyriakos Mitsotakis’in yeğenini hedef gösteriyor. Mitsotakis’in yeğeni ve eski yardımcısı Grigoris Dimitriadis’in açtığı davada, gazetecilerin kendisini politikacıları, iş adamlarını ve gazetecileri yasa dışı olarak dinlemekle suçlayarak kendisine ‘iftira attıklarını’ iddia ediyor. Gazeteciler, haberlerinin delillere dayandığını belirterek, haklarındaki iddiaları reddediyor.
Atina’daki muhalefet partileri gazetecilerin yanında yer alırken, muhafazakar Yeni Demokrasi döneminde temel anayasal özgürlüklerin azaldığına dikkat çekiyor.
‘HİÇBİR ŞEY OLMADI DİYEBİLİR MİYİZ?’
Dün hakim karşısına çıkan gazeteciler ve anayasa hukukçuları, medya çalışanlarının haberlerinin “iftira unsuru içermediğini” belirtti. Efimerida ton Sintakton gazetesinde yer alan bilgiye göre, dün yapılan duruşmada ifade veren anayasa avukatı Nikos Alivizatos, ‘haberlerin son derece profesyonel bir şekilde hazırlandığını’ belirterek, şunları söyledi: “Dava 4 Ağustos’ta açıldı. Dimitriadis’in istifa süreci ise ertesi gün gerçekleşti. “Söz konusu kişi olaydaki şüphe unsurunu kabul etmiş görünüyor. Ertesi gün istifa ettiğine göre hiçbir şey olmadı diyebilir miyiz?”
Dünkü duruşmada, telefon dinleme olayıyla ilgili olarak gazeteci Eliza Triantafillo ile birlikte yürüttüğü araştırma sürecine kapsamlı bir şekilde değinen gazeteci Tasos Tellologlou, kendi telefonunun da Yunan istihbaratı tarafından dinlendiğini, Başbakan ve beraberindekilerin yaptığı açıklamaların doğru olduğunu belirtti. Yeğeni ise konuyla ilgili “halkı tatmin etmedi.”
Basın çalışanlarını savunan avukatlar ise iftiraya ilişkin tüm tezleri reddetti. Yunan basınında yer alan haberlere göre, iftira davasının önümüzdeki aylarda sonuçlanması bekleniyor.
DURUŞMA SALONUNUN ÖNÜNDE PROTESTO
Yunanistan’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, basın kuruluşları ve hak savunucuları, gazetecileri korkutmak ve eleştirel haberciliği susturmak amacıyla iftira davasını yakından izliyor. Dava aynı zamanda ‘hükümetin basın özgürlüğü konusundaki kararlılığının bir sınavı’ olarak da görülüyor. Davayı protesto eden gazeteciler ve destekçiler mahkeme önünde toplandı. Gazetecilere yönelik devam eden korkutma politikalarına basın çalışanları tepki gösterdi.
MUHALEFETİN TEPKİSİ
Hak savunucuları ve basın çalışanları iftira davasını açıklamalarıyla protesto ederken, Atina’daki muhalefet partileri de konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Syriza-İlerici İttifak sözcüsü Dora Avgeri, davanın gazetecileri susturmaya ve “haber kuruluşlarını kontrol etmeye” yönelik bir girişim olduğunu kaydetti. Telefon dinleme skandalında liderinin mağdur olduğu belirtilen PASOK-KINAL, açıklamasında davanın “gazetecileri işini yaparken sindirmeye ve susturmaya yönelik doğrudan bir girişim” olduğunu belirtti.
PASOK’tan yapılan açıklamada, “Basın özgürlüğünün korunması demokrasinin temel direğidir ve bu nedenle görevini yapanların yanındayız.”
Ne oldu?
2022 yazında Yunanistan’daki muhalif basın, hükümetin İsrail merkezli bir telefon dinleme programı aracılığıyla hükümet üyelerini, muhalif isimleri ve gazetecileri dinlediği iddialarını gündeme getirdi. İddiaların kamuoyuna açıklanmasının ardından Yunanistan İstihbarat Teşkilatı Başkanı ve Başbakanın yeğeni görevlerinden istifa etmek zorunda kaldı.
Telefon dinleme skandalı, Yunanistan’da temel hak ve özgürlüklerin erozyona uğradığını öne çıkarırken, medya özgürlüğünün durumuna ilişkin kaygıları da artırdı. Aynı dönemde Yunanistan uluslararası basın özgürlüğü sıralamasında gerilerken, gazeteciler de hükümetin üzerlerindeki baskının arttığından şikayetçiydi.
Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Yunan hükümetine iftira davasını geri çekmesi ve basın özgürlüğünü savunması çağrısında bulundu. IPI’nin Avrupa Direktörü Barbara Trionfi, “Bu dava Yunanistan’da basın özgürlüğüne yönelik önemli bir saldırıdır.” dedi.